28 Şubat 2010 Pazar

Kanser Tedavisinde REISHI MANTARI

Reishi Mantarı, Latince adı Ganoderma Lucidum,Çin'de bilinen adıyla Ling-zhi sağlıkla ilgili mucizevi etkileri olduğu bilinen tıbbi bir mantar türüdür.

İlaç olarak kullanıldığı bilinen en eski mantar türü olan Reishi ,Japonya ve Çin'de 2.000 yılı aşkın bir süredir kullanılmaktadır.

Tarihte Reishi mantarı asırlar boyu yalnızca hanedanlar ve çocukları tarfından tüketilebilmiştir.Reishi mantarı birçok rahatsızlığa karşı etkinliği ve bağışıklık sistemin güçlendirici mucizevi etkisi dolasıyle uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrı olarak kabul görmüş ve "ÖLÜMSÜZLÜK MANTARI" olarak adlandırılmıştır. Son yıllarda Reishi ile yapılan birçok bilimsel ve tıbbi araştırma sonucunda polisakkaridlerce zengin olduğu ,bağışıklık sistemini destekleyip güçlendirdiği,hücreleri yenilediği,kan dolaşımını harekete geçirdiği ve vücüt fonksiyonlarını düzenlemede yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.

Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından Kanser'e karşı kullanılması kabul edilmiş tek doğal ilaçtır.Günümüzde yapılan birçok tıbbi araştırma sonucunda özellikle kanser türevleri,karaciğer hastalıkları,yüksek tansiyon,diyabet,hepatit ,bronşit gibi pekçok rahatsızlığa iyi geldiği kanıtlanmıştır. Shen Nong's Herbal Classic" adlı 2000 yıllık Çin'e ait tıbbi eser bugün Doğu'nun en eski tıbbi bitkiler kitabı olarak kabul ediliyor.Bu kitapta tıbbi bitkiler 3 kategoriye ayırılarak anlatılıyor. "Superior" adlı birinci kategoride çoklu hastalıklarda etkili olan,vücut dengesinin sağlanması ve devamından çoğunlukla sorumlu olan bitkilerden bahsediliyor. Bu bitkilerin neredeyse hiç yan etkileri olmadığı da söyleniyor. Lingzhi bu kategoride 1. sırada yer almış ve bu yüzden eski zamanlarda en çok övgü olan bitki olmuştur. Günümüzde ise Amerika Bitkisel farmakopesi'nde yerini almıştır.

Reishi'yi bu kadar ünlü yapan uzun yaşamın sırrını vaat etmesi ve anti-kanser özelliğidir.Yaşamız ilerledikçe vücudumuzda bazı değişiklikler olmaya başlar. Dolaşım,bağışıklık,sinir,solunum,vb. sistemlerle ilgili problemlerle karşılaşmaya başlarız.

Yaşımız ilerledikçe karşılaştığımız ilk problemlerden biri dolaşım sistemimizle ilgilidir: kanın viskozitesi artar ve dolaşım güçleşir, ayrıca kan yağlarının(kolesterol, trigliserit) miktarı ve damarlarda birikme eğilimi artar. Bütün bu faktörler kalp-damar sistemi hastalıklarına yol açar.Reishi dolaşımı güçlendirmekte, kan yağları miktarını belirgin derecede azaltmakta, trombositlerin kümeleşmesini önlemekte yardımcı rolü vardır.

Yaşlanmayla sinir sistemindeki değişikler sonucu mental kapasitede düşme olur, öğrenme ve hatırlamada güçlük ortaya çıkar. Erken yaşlanmanın sebepleri arasında yetersiz uyku, beslenme bozuklukları, stres de vardır. Araştırmalar Reishi'nin sinir sistemi üzerine yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisini ortaya koymuştur. Uyku ve iştah azalmasını düzeltmede, yaşam enerjisini arttırmada, hafızayı güçlendirmede yardımcıdır.


İlerleyen yaşa bağlı olarak bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Önlem alınmazsa bu gerilemeyi diğer yaşlılık belirtileri ve hastalıklar takip eder. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi kendimizi iyi hissetmemizi, iyi görünmemizi ve enerjimizi daha iyi kullanmamızı sağlar. Bizi enfeksiyonlardan, kanserden ve çevresel zararlardan korur, yanık ya da ameliyat sonrası iyileşmeyi çabuklaştırır. Reishi çok güçlü bir bağışıklık sistemi güçlendiricisidir.


Bitkinin moleküler yapısı steroid hormonlara benzeyen ganoderik asit olarak bilinen bir triterpen grubunun bilinen tek kaynağıdır. Tedavi edici biyolojik olarak aktif polisakkaritlerin bir kaynağıdır.
Reishi anti-tümör,immünmodülatör ve immunoterapötik aktivite gösterir ve bu mantardan izole edilen polisakkaritler,terpenler ve diğer biyoaktif bileşikler üzerine allerjik ve anti-hipertansif özellik gösterirler.Bu özelliklerin dışında anti yapılan çalışmalarla desteklenir. Triterpenlerin varlığından dolayı adaptojen, antienflamatuar,antiviral,antiparazitik,antifungal,antidiyabetik ve hepatoprotektif özellikleri bulunmuştur. Ayrıca platelet agregasyonunu (kan sulandırıcı etki) önleyici etkisi vardır.

Bu özelliklerinden dolayı,Reishi'nin kan basıncı dengeleyicisi, antioksidan, analjezik, böbrek ve sinir toniği olarak kabul edilir.Bugüne kadar bronşitin önlenmesinde,kardiyovasküler tedavide,yüksek trigliserit ve kan basıncı tedavisinde,hepatit,alerji,kemoterapide,HIV tedavisinde destekleyici hatta yorgunluk ve mide bulantısı için bile kullanılmıştır.
Farelerle yapılan çalışmalarda virüsler ve diğer toksik ajanların sebebiyet verdiği karaciğer hasarına karşı ganoderik asidin koruyucu etkileri gözlendiğinden insanlarda karaciğer hastalıklarının tedavisinde yararı olabileceğini ileri sürer.

Reishi ekstraktıyla yapılan araştırmalar tümörlerin gerilemesinde etkili olduğunu kanıtlar niteliktedir.Sonuçlar kanserin tipine ve şiddetine göre değişkenlik göstermiştir. Diğer reçeteli ilaçlarla kombinasyonu önerilir. Ganoderma ekstraktı radyoterapi ve kemoterapinin yan etkilerini azaltmak ya da elimine etmek için tedavi öncesinde,sırasında ve sonrasında kullanılır. Saç dökülmesi,bulantı,kusma,ağız iltihabı,boğaz ağrısı,iştah kaybı ve iştah kaybı gibi yan etkilerin azalılmasına yardımcı olur.Bu kullanım için bilinen yan etkisi yoktur.
Reishi solunum sistemini kuvvetlendirdiği,akciğerler üzerinde iyileştirici etkisi olduğu ve özellikle astımlı bireylere öksürük ve diğer solunum şikayetlerinde yararlıdır,1970lerde en az bir populasyonla yürütülen çalışmalar bunu kanıtlamıştır.

2000 den fazla kronik bronşitli Çinliye Reishi şurubu içirildiğinde %60 dan %90 a varan sayılarda birey 2 hafta içinde kendini daha iyi hissetmiş ve iştahları arttığı rapor edilmiştir, Medicinal Mushrooms adlı makale 1997 yılında Herbs for Health'de yayınlanmıştır.


Japonya'da kanserli farelere günlük enjeksiyonla 10 gün içerisinde %50 hayvanın tümörlerinde gerileme gözlenmiştir.



Kaynak : www.realage.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder