24 Ocak 2010 Pazar

MANTO

Ünlü bir mağazada
Alımlı bir mantoydu.
Hem güzel, kaliteli
Ve çokta gururluydu

Bir gün o mağazaya
Gelen zengin bir adam
“Şık bir manto istiyorum” dedi,
Etrafına bakmadan.

Şöyle markalı olsun
Üzerimde şık dursun
Kim görse üzerimde
Bir bakışta vurulsun.

Manto dedi;”o benim”
“ Hey! baksana sen bana”
Nasıl da alımlıyım,
Gerçi fazlayım sana.

Ama olsun yine de
Zengin görünüyorsun
Ben de marka,sen de şan
Hele sen bir giy beni,
O zaman oluruz tam.

Tezgahtar;”şey efendim”
Biraz pahalı ama,
Bir manto var elimde
Hem de tam size göre.

Bizim manto kibirden
Yırtılacaktı sanki.
“Benim gibi mantoya,
Bu kadar para ne ki”


Adam mantoya baktı
“Hımm” dedi .”Çok beğendim”
Ne kadarsa fiyatı
Bir çek yazıp verelim.

Adam giydi mantoyu,
Fırlattı eskisini.
Daha bir kibirlendi,
Giyince yenisini.

Mağazadan ayrılıp
Aracına giderken,
Şoför açtı kapıyı
“Buyurun şöyle efendim,
Pek de geldiniz erken.”

Adam o şık mantoyu
Bir ay kadar giymişti;
Bir toplantı çıkışı
Eve çok gecikmişti.

Durmadan yağan yağmur,
Şehri sele vermişti.
Adam zorlada olsa
Evine yetişmişti.

Arabasından inip
Gidecekken evine;
Ayağı tökezledi,
Koydu dizini yere.

Bizim kibirli manto
Olmuştu sırılsıklam.
“Ne kadar da dikkatsiz,
Nasıl şapşal bir adam!”

Adam evine gidip
Ziline bastığında
O’nu bekleyen eşi
Karşıladı kapıda.

“Ne oldu sana böyle?
Bu vaziyetin nedir?
Senin bu paspal halin,
El alemi söyletir.”

“Ben artık bu mantoyu
Evime sokar mıyım?
İpliği altın olsa
Yüzüne bakar mıyım?”

Şaştı kibirli manto
“ Nasıl lafmış o öyle?
Azıcık bir çamurla,
Bozulur mu kalite?”

Hışımla çekti kadın
Kocasının üstünden,
Bir yarısı ıslanmış
Kirlenmiş o mantoyu.

Tiksinerek tuttu
Mantoyu köşesinden ,
Uzakta tutuyordu
Süslü elbisesinden.

Kocasının dur sesine
Asla aldırmıyordu.
Evin dış kapısına
Hızla ilerliyordu.

Dışarıya çıkınca
Bulduğu ilk çöplüğe
Fırlatıp geri döndü
Markalı şık mantoyu.
Bir de söyleniyordu;
“ Ne kadar iğrenç!” diye…

Ne de çok acıkmıştı
Nasıl da üşüyordu,
Islak kaldırımlar da
Yürüyen miskin adam.

“ Zengin bir yer burası
Çöpler hiç boş olur mu?
Böyle soğuk gecede
Aç açık durulur mu?”

Sağa sola bakınıp
Çöpleri karıştırdı
Ne dizlerinde derman
Ne ümidi kalmıştı.

Bir müddet hareketsiz
Öylece kalakaldı
Kocaman ellerinde
İnce bir sızı vardı.

Tam vazgeçip giderken,
Birdenbire gözüne,
Karşı kaldırımda ki
Çöp kutusu ilişti.
Sanki biri kendine;
“Gel buraya!” demişti.

Adımları hızlıydı
Giderken çöpe doğru,
Eğilip baktığında
Gördü bizim mantoyu.

Eline aldı önce
Bir müddet inceledi
“Ne güzel şey bu böyle,
Hem de sıcacık” dedi.

Sarmaladı mantoyu
Sımsıkı tutuyordu.
Hazine bulmuş sanki,
Öyle seviniyordu.

Uçuyor edasıyla
Gitti viranesine.
Daha önce hiç
Rastlamamıştı böylesine.

Önce çok dikkatlice
Yere serdi mantoyu,
Yattı bir yarısına
Sarıldı kalanına,
Bugün sırtım pek benim
Allah Kerim yarına.

Büyük bir atölyede, özenle dokunmuştu
Üzerine çok ünlü bir marka basılmıştı.
“Bana paha biçilmez” derdi kendi kendine,
Kirli bir paspas gibi serildi şimdi yere.

Ünlü bir mağazada alımlı bir mantoydu,
Hem çok şık, kaliteli ve çokta gururluydu…
7.7.2006
CAHİDE SULTAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder