Ülkede yine bir dolaplar dönüyor ama ,ben mi bir şey anlamıyorum,olaylarımı kaçırıyorum nedir tam unuttuk derken bu irtica hortlayıp hortlayıp duruyor.Sanki bir yerlerde gizli bir düğme varmışda birileri canı sıkıldıkça basıyormuş gibi.
Ne güzel alışmıştık, bayan Nur Serter hanımın öncülüğünde kurulan ikna odalarından efsunlanmış gibi çıkan başörtülü kızlar bir daha üniversitelerine başörtülü girmemiş, hatta küçük kardeşlerinide kendileri ikna etmişlerdi.Nur hanım ve sevgili arkadaşlarının kalbi öyle feraha ermişti ki; birden ne oldu, nasıl oldu bilinmez , birileri bu köklü(!)alışkanlıklarımızı değiştirmeye kalktı.
Ne menem birşeymiş bu başörtüsü.Ne göze batan ,ne ayaklara dolanan birşey.Yok başörtüsü siyasal simgeymiş, yok başörtülüler üniversiteye girerse gamalı haç takanlarda girmek istermiş.Daha neler neler…Bu gözlerini öfke bürümüş insanlar nereden gelmiş Allah aşkına.Şu güzel vatanımın topraklarında, hangi devirde gamalı haç rağbet görmüş ,hangi devirde benimsenmiş?Fakat onların uzak değil,hala yaşayan akrabalarına baksanız mutlaka bir başörtülü görürsünüz.Aslında bu düşünce cellatları başka dinlere, inançlara çok saygı duyarlar.Budizme ,yahudiliğe,hıristiyanlığa ve islam harici her türlü inanca sonsuz saygıları vardır.Ama islam denilince,bir başörtülü görünce, kedi görmüş fındık faresi gibi ne yapacaklarını şaşırırlar.Hıristiyan günah çıkartır, ben el açar Allahtan af dilerim.Budist yoga yapar, ben beş vakit namaz kılarım.Taraf olmayan bertaraf olur.Yaratılan her canlı mutlaka bir tapınma duygusu içindedir.Aslında onlarında inandıkları ilahları var.Kariyerleri, rütbeleri, mal varlıkları ve vazgeçemedikleri herşey.İşte bizimde vazgeçemediğimiz inançlarımız var.Söyleyin ahiret inancı olmayan insan için başını örtmenin ne zevki olabilir?Ya bir ömür boyu hiç bırakmadan beş vakit namaz kılmanın.Bunlar kolay bir şey mi sanıyorsunuz?İşte bizi ayakta tutan ,bize güç veren şey bu inancımızdır.Bizler yaradanımıza saygı duymak zorundayız.Tıpkı öğretmenine saygı duyan bir öğrenci gibi.Ki O beni yoktan var edendir,bana eşyayı öğretendir.Parayla satın alınamayacak değerleri bana hiçbir ücret istemeden verendir.Tapılmaya en layık olan da işte O dur.
Sizin hayali bir korkuyla dışladığınız bizler,başı açık komşumuzla, başı açık arkadaşımızla ,tıpkı örtülülerle olduğu gibi hiç sorunsuz yaşayıp gidiyoruz .Ve tıpkı inancımızın gerektirdiği gibi ,bizim gibi olmayan her insanada saygı duyarız.
Sizden sadece şunu istiyoruz; Gereksiz paranoyalarınızı bir kenara bırakın.Lütfen sadece inancımıza saygı gösterin.UNUTMAYIN Kİ;
Baskılanan her duygu, her inanç ve her düşünce daha büyük olarak geri döner.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder