17 Mart 2010 Çarşamba

Gulhan Kara Hakkinda Bilgi


Bu haftaki röpörtaj konuğum on parmağında on marifeti olan çok başarılı bir yönetici: Gülhan Kara. Onu anlatmaya hangi ünvanından başlayacağımı tam bilemiyorum. Akademik kariyerini Gazeteci olarak tamamlamasına ve bir süre gazetecilik yapmasına rağmen şu anda Chef's İstanbul Mutfak Atölyesi'nin kurucusu, Gurme Yazar ve Yemek-Mutfak Eğitmeni olarak çalışıyor. Kendisini kısaca 'Yemek Koçu' olarak tanımlıyor.

Kavurucu sıcaklarını yaşadığımız bir İstanbul gününde İstiklal Caddesi'ndeki kocaman bir mutfak şeklindeki ofislerine konuk oldum. Gülhan Kara yine Gazeteci kökenli olan eşiyle birlikte çalışıyor. Zaten Chef's İstanbul Mutfak Atölyesi'ni de eşi Mustafa Kara ile birlikte kurmuşlar.

1966 yılında ailesinin ilk çocuğu olarak Bulgaristan'da doğan Kara'nın 7 yıl sonra bir kız kardeşi dünyaya gelmiş. 6 yaşında ailesiyle birlikte Türkiye'ye İstanbul Rahmanlar'a taşınan Kara'nın ev hanımı olan annesi dışarıya dikiş diken iyi bir terzi iken babası emlak alım satım işleriyle ilgileniyormuş. Babasının ayrıca evde hobi olarak salata, kebap ve ev yemekleriyle uğraşmaktan büyük zevk aldığını da anlattı. "Küçüklüğünde annene yardımcı olur muydun?" diye sorduğumda mutfakta yardımcı olduğunu ve yemek yapmaya oldukça hevesli olduğundan bahsetti. Anlayacağınız tam çekirdekten yetişme...

3 yıl İstanbul'da yaşadıktan sonra 3. sınıfta iken Çukurova'da yaşayan büyükler tarafından babasına iş teklifi gelince Adana'ya taşınmışlar ve üniversiteye kadar çok sevdiği Adana'da yaşamış. Adana Kız Lisesi mezunu olan Kara, sakin ama çalışkan bir öğrenci olduğunu, hep teşekkür ve takdir getirdiğini anlattı.

Gülhan Kara öğrencilik yıllarında oldukça sosyal bir öğrenciymiş. Folklor oynamış, sinemaları takip etmiş, Sabancı Kültür Merkezi'ne gelen tiyatroları hiç kaçırmamış, iyi bir arkadaş çevresi olmuş. Coğrafyaya karşı ise çok özel bir ilgisi var. Bana şimdi bile Türkiye haritasını hemen rahatlıkla ve ayrıntılarıyla çizebileceğini söyledi.

Liseden sonra edebiyat veya coğrafya öğretmeni olmak istediğini hatta sunucu olmayı bile düşündüğünü anlattı. Fakat eğitim sistemimiz malum. Üniversite sınavını kazanıp Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'ne girmiş. İstanbul'a yalnız gelerek ilk sene halasında, daha sonraki senelerde ise öğrenci yurdunda kalan Kara son 2 yılını hem okuyup hem çalışarak geçirmiş. Cumhuriyet Gazetesi Haber Merkezi'nde Yurt Haberleri servisinde Yalçın Bayer'in yanında, daha sonra da Milliyet Gazetesi Grafik Servisi'nde çalışmış.

Eşi ile üniversitede tanışan Kara 4 senede mezun olup Adana'ya dönerek bir arkadaşının ajansında çalışmaya başlamış, bu arada eşinin mezuniyeti 1 sene uzamış. 1989 Temmuz'unda evlenip tekrar İstanbul'a dönen Kara'nın bu evlilikten bu sene üniversite sınavına giren bir de oğlu var. İstanbul'da ilk iş olarak kendine MEG adında bir ajans açan Kara 1,5 sene abone sistemiyle çalışmış, ilk müşterisi MODAKO olmuş, ilk reklam filmini onlara çekmiş.

Eşi ile birlikte Chef's İstanbul Mutfak Atölyesi'ni kuran ve Chef's adlı dergiyi çıkaran Kara Mutfak Dostları Derneği ve Gazeteciler Cemiyeti üyesi. Dernekte ciddi görevler üstlenmiş durumda olan Kara, oğluna her fırsatta zaman ayırmaya çalışıyor. Gülhan Kara boş zamanlarında mutfakta yeni şeyler denemeyi seviyor, araştırma yapıyor, okuyor, fotoğraf çekiyor ve genelde doğa resimleri yapıyor, toprakla ve çiçeklerle uğraşmayı seviyor, hatta bu uğurda balkonunu bahçeye çevirmiş durumda.

Yeme işinde 5 duyunun çok önemli olduğunu belirten Kara'ya göre eğer insanlar ileride sağlıklı yaşamak ve dünyada gıda ile ilgili sıkıntıların kendilerine fazla yansımasını istemiyorlarsa hızla çoğalan ama doğru adreslerde bulunan yemek kurslarına gitmeliler, Doğru adresten ne istediklerini bilerek ve paralarını boşa harcamayarak eğitim almalılar.

Kara, ayrıca doğal ürünlerin ve lezzetlerin kaybolmaya başlamasından endişe ediyor. Ona göre eğer durum böyle devam ederse mutfağımızda ne pişireceğiz endişesiyle karşı karşıya kalacağız. Onun Yemek Atölyesi'nde 7 dalda kurs var ve mutfakta bir şeyler öğrenmek istiyorum diyen herkese açık. Kendisine en büyük hayalini sorduğumda Anadolu'nun bir yerinde bir çiftlik sahibi olup meyve sebze bahçesi ve yenilebilir otlar yetiştirmek olduğunu büyük bir heyecanla anlattı. Umarım bir gün bu çok istediği hayalini gerçekleştirebilir.

Türk Mutfağının Gülhan Kara adını daha çok uzun zaman başarılarıyla duyacağını ve Gülhan Kara'nın başarılarını sadece Türkiye ile sınırlı bırakmayıp uluslararası platformlara taşıyacağını düşünüyorum. Kendisine ayırdığı zaman, güleryüzü ve keyifli sohbeti için teşekkür ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder